Sosyal medyada sizin de önünüze mutlaka düşmüştür “Yılda 200 Kitap Okumak Hayal Değil” başlıklı yazı. Başlığı görür görmez tıkladım, fakat içeriğin garip bir matematik hesabına dayandığını tahmin ediyordum. Zira son dönemde her şeyi ölçülebilir veriye indirgeyip en alakasız bir başka şeyin verisiyle karşılaştırmak çok moda. Kartezyen yaklaşımın insan zihninde açtığı en büyük yaralardan biri de bu olsa gerek, neyse konuyu dağıtmayalım.
Yazıyı ülkemizde ilk olarak Dünya Halleri‘nde okuduk. Yazıda kaynak metin olarak ise Charles Chu‘nun bir Medium paylaşımı verilmiş.
Nasıl Yılda 200 Kitap Okurum?
Mantıkla matematikle bu kanaate varılmış, peki nasıl bir matematik hesapla bu çıkarsama yapılmış hemen adım adım bakalım.
- Normal bir insan dakikada 400 kelime okuyabilir
- Ortalama bir kitapta 50.000 kelime bulunuyor
- 200 kitapta ise (200 x 50.000) 10 milyon kelime bulunuyor
- Dakikada 400 kelime okuyan, saatte 24.000 kelime okur, 10 milyon / 24.000 ise = 417 saatte 200 kitap okuyabiliriz
Bu hesap insanı tebessüm ettirmek için yetiyor ve böyle bir hesap görünce nedense hep siyasetimizin renkli simalarından olan Devlet Bahçeli ve 2011 yılındaki seçim hesabı aklıma geliyor.
Peki ben de size soruyorum, yukarıdaki hesap, tutmayacak bir hesap mı? Tabi ki tutmayacak bir hesap, nedenini de kitap okumayı seven, “ah keşke babam çok zengin olsaydı da vaktimin tamamını kitap okumaya ayırabilseydim” diyen biri olarak ifade etmeye çalışayım.
Metnin sonraki bölümünde ise seçim hesabına benzeyen ikinci bir karşılaştırma daha bulunuyor: İnsanlar yılda 608 saatlerini sosyal medyaya, 1.642 saatlerin de televizyon seyretmeye adıyorlarmış. Bu da yılda toplam 2.250 saat ediyor. (2.250 / 417 = 5.39) Yani vaktimizi sadece kitap okumaya ayırmış olsak yukarıda yaptığımız hesabın 5.39 katı kadar daha kitap okumak mümkün olacaktı, yani 200 x 5.39’dan yılda 1.079 kitap okumamız gerekiyor.
Neden Yılda 200 Kitap Okumak Hayal?
Ben de durumun imkansızlığını ifade etmek için hemen bir karşı hesap yapmak istiyorum: Diyelim ki siz Cin Ali seviyesinde bir okuma yapıyorsunuz ve okuduğunuz kitapların tamamı da sadece 150 sayfa. Bu durumda bile 150 x 200 = 30.000 sayfa yapıyor. 30.000 / 365 dediğimizde ise 82’yi elde ediyoruz.
Yani yılda 200 kitap okumak için hiç fire vermeden her gün, günde 82 sayfa kitap okumanız gerekiyor. Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek için muhtemelen bundan çok daha fazlasını okumaya niyet edecek kişiler bulunacaktır ama sizin amacınız ilmin kapısından girmekse emin olun bu matematik zırvaları hiç bir işinize yaramayacak.
Bu karşılaştırmadaki temel veri, iki farklı işe harcanan zamanlar. Aklıma gelen ilk soru; sosyal medya ve kitap okuma eylemlerinin nitelikleri aynı mı ki nicel açıdan karşılaştırılmış? İster istemez “Sosyal medyada “takılırken” içerisinde olduğumuz konsantrasyon düzeyi ile kitap okuduğumuz zaman içerisinde olduğumuz konsantrasyon düzeyi aynı mı?” sorusu da insanın aklına düşüyor.
Bir derin öğrenme faaliyeti olan kitap okuma ile yüzeysel dikkat düzeyi faaliyeti olan sosyal medyada sörf, sadece harcanan vakit üzerinden değerlendirmek ne kadar anlamlı?
Habere göre nöroloji bilimi kağıt ile ekran üzerinden okuma sırasında farkı tespit etmiş durumda. Ekran üzerinden okuma yaptıkça beynimiz doğrusal olmayan, Twitter’da gezer gibi okumaya geçiş yapıyor. Bu da beynin derin (odaklanarak) okuma yapan kısmını kapatıyor. Dolayısıyla internetten okurken odaklanmak daha zor bir hal alıyor. | Ekranlar Derin Okuma Yeteneğimizi Köreltiyor | Fırat Demirel
Peki günde 82 sayfa kitap okumak her zaman imkansız mı? Tabi ki değil. Zira Sinan Canan’ın, 346 sayfalık Değişen Be(y)nim kitabını sadece 3 günde okumuştum. Fakat hayatım boyunca aynı konsantrasyonu sadece 7-8 kitapta yaşayabildim.
Sinan Canan’ın yönettiği nBeyin sitesinde de konuya dair oldukça ilginç bir yazı ile karşılaştım. Ekrandan Okuma Yapmak Öğrenmeyi Etkiler mi? başlıklı yazıda okuma düzeylerinin öğrenme üzerine etkisi açıklanmış.
Sözün özü; bilim de tecrübe de gösteriyor ki yılda 200 kitap okumak cidden hayal, tabi okuduğunuz kitap Tommiks Teksas değilse!
Muhtemelen yazı sosyal medya üzerinde çok fazla vakit harcandığını betimlemek için yazıldı, fakat konu mankeni olarak kitap seçilince ben de meşhur film repliğimizdeki gibi “bırakın ulen kitabıı” demekten kendimi alamadım.
Sürçülisan ettiysek affola.
One comment