X

Markalar ve Ajanslar Açısından Blogger Etkinlikleri

Dijital dönüşüm, çalışma hayatını baştan aşağı değiştiriyor, iletişim dünyası da bu değişimden payına düşeni alıyor. Yazılı yayınlar maliyet engeli nedeniyle kapanırken, ilgili yayınların kadroları daraltılarak dijital sürümünün kadrosuna dahil ediliyor. Ülkemizde bu durumun en çarpıcı örneği Radikal gazetesinde yaşanmıştı. Radikal gazetesinin kağıt üzerindeki serüveni son bulmuş, yayın hayatına web sürümüyle devam kararı alınmıştı.

Bir önceki yazımızda Bir Blogger Etkinliği Düzenlerken Akla Gelen 5 Soru konusunu ele almıştık.

Dijital hayat sadece olanı dönüştürmedi, yenilerini de hayatımıza ekledi: Dijital yayınlar. Geleneksel basılı gazetenin yanı sıra oldukça güçlü dijital yayınlar da medyada yerini aldı. Dijital hayatın bir diğer yeniliği ise kurumsal olmayan yayıncıların da bireysel olarak yaşayabilecekleri bir ortam yaratması oldu. Bloggerlar da kurumsal olmayan yayın hayatının en önemli taşıyıcılarıdır.

Okuyucu tepkisi açısından bakıldığında, bir gazetenin sahip olduğu tüm sorumluluğu tek başına taşıyan bloggerlar, markaların tüketiciye ulaşması, itibara katkı sağlanması ve ürüne güven kazandırılması süreçlerinin şeffaflaştırılması açısından önemli bir iletişim kanalıdır. Marka gazeteciliği olarak da değerlendirebileceğimiz bu yayın sürecine şirketlerin ilgisi günden güne artmaktadır.

Medyadaki ekonomik daralma nedeniyle özellikle spesifik konularda yayın bulmak önceki dönemlere oranla çok daha zorlaştı. Bu açığı da tam anlamıyla bloggerlar doldurmaktadır. Moda, otomobil, sağlık, perakende gibi şirket sayısının çok, bu konulara yer veren yayınların az olduğu kategorilerde bloggerlar, markalar için can simidi olmaktadır. Pazarlama, Moda, Yemek ve Teknoloji kategorileri bu bağlamda en şanslı kategorilerdir.

Ajanslar Açısından Blogger Etkinlikleri

En temelde ajansların bir blogger etkinliğinden 3 önemli kazanımları bulunmaktadır. Bloggerlarla sürekli iletişime geçilebilecek bir iletişim ağı oluşturma fırsatı, onlara ajansınızı ve temsil ettiğiniz markaları anlatmak için daha geniş bir iletişim fırsatı ve onların deneyimlerinden ve öngörülerinden yararlanma fırsatı…

Ajans çalışanları genellikle briefler (çalışılacak konunun taslak hali, yol haritası) ile boğuşurken sektörden ve sahadan uzak kalırlar. Blogger etkinlikleri, ajansların dijital birimlerinin sektör hakkında bilgilenmesi ve beslenmesi açısından oldukça önemlidir. Bloggerlar ile yapılan fikir alışverişi oldukça verimlidir, zira bloggerlar hem kendi fikirlerini hem de ilgili ürünleri kullanan takipçilerinin görüşlerini sentezleyerek size aktarmaktadır. Bu nedenle blogger etkinlikleri ajansların kendi iç işleyişleri açısından da oldukça değerlidir.

Markalar Açısından Blogger Etkinlikleri

Basın yayın organlarında çıkan marka haberleri ağırlıklı olarak markanın itibarına yöneliktir. Bilgilendirme ve bilinirliği arttırma konusunda etkilidirler. Fakat basın organlarının tabi oldukları kanunlar nedeniyle içeriğin niteliği de belirli bir düzenlemeye tabidir. Bu nedenle satış yaratma konusunda etkili değildir. Ayrıca basın yayın organlarıyla okuyucu arasında, bir bloggera oranla çok daha fazla bürokrasi ve mesafe bulunmaktadır.

Bloggerların ise okuyucularıyla aralarında sürekli canlı tutulan bir etkileşim süreci bulunmaktadır. Resmiyetten uzak, samimi ve gerçekçi bir ilişki. Bu nedenle bloggerlar aynı zamanda kendi sektörlerinde birer kanaat önderi olarak da görülürler. Tavsiye ettiği ürün satın alınır, satın alınacak ürün bloggera sorulur. Bu durumun pazarlamadaki karşılığı da tam olarak affiliate marketing‘dir.

Bloggerlar markalara satış öncesi ön yargıları aşma ve potansiyel müşterilerin satın alma kararlarını oluşturma konusunda oldukça önemli bir destekleri bulunmaktadır.

Görüş: Funda Güleç / fundalina.com 

Marka etkinliklerini kendimi bildim bileli katılıyorum. Etkinliklerin gediklisi olduğumu söylesem sanırım abartmış olmam. Bu açıdan markaların ve dijital ajansların listesinde bulunmak benim için mutluluk verici.

Öncelikle bu tür etkinliklerininin bir tanımını yapmak isterim. Etkinlikler, markaların bir ürün veya ürün gruplarının veya yeni çıkacak ürünlerinin lansmanını yaptıkları, çoğunlukla ürünü deneyimleme imkanı sunan ve katılımcılardan konuyla ilgili yorum veya fikir alınan davetlerdir.

Bu tür etkinliklerin üç ayağı var. Marka, blogger, paydaş veya takipçi.

Markalar etkinlikler sayesinde ilk izlenim alır, kişiler üzerinden ürünlerini ve kendilerini ifade etme olanağı bulur. Bu kişiler alanlarında uzman olanlardan, erişim gücü yüksek blogger’lardan veya sosyal mecralarda ilgi gören kişilerden oluşur. Takipçiler veya paydaşlar bu kişiler sayesinde ürünleri tanır ve yakınlaşır. Günümüzde her marka, ürünleri ile ilgili bir iletişim ayağı oluşturmak ve daha fazla kişiye ulaşmak için etkinliklere başvurur. Bu bir zorunluluk haline gelmiştir. Kişilerle özdeşleştirilemeyen ürünler hatırlanmaz.

Ben kendi adıma iyi bir gözlem gücüne sahibim. Katıldığım etkinlikleri tıpkı bir kullanıcı gibi izliyor ve tüm detayları ile anlatmaya çalışıyorum. Etkinlikleri anlatırken bülten yerine kendi izlenimlerimi aktarıyor ve kullanıcı gibi düşünerek, merak edilen noktaları aydınlatmaya çalışıyorum. Yazımda kullanacağım fotoğrafları “kötü görünseler bile” kendi bakış açımla ve anın heyecanıyla kendim çekiyorum. Etkinliğe katıldığımda, ürünü veya markayı merak edenler için eşzamanlı hem sosyal paylaşımlar yapıyor hem de canlı yayınlayarak paydaşlarımı buna dahil ediyorum. Bu noktada klasik bir kullanıcı gibi hareket ettiğimi ve onlara bilgi sağlayabilmek için empati yeteneğimi kullandığımı söyleyebilirim. Edindiğim bilgiyi en sade haliyle aktarmaktan başka bir çabam olmuyor. Etkinlik sonrası oluşturduğum içeriği hızlı bir şekilde yayına almak benim bir alışkanlığım oldu. İstiyorum ki, konu ile ilgili parça parça bilgi almış olan paydaşlarım başından sonuna dek etkinliği tekrar yaşayabilsin ve duygularıma ortak olabilsin.

Etkinliklerin özünde bir iletişim çabası var ve ben kendi dilimden bu iletişimin doğru ayağı olmaya ve mümkün olduğu kadar çok kişiye deneyimlenmiş bu bilgiyi ulaştırmaya çalışıyorum.


Görüş: Sibel Hoş / sibelhos.com

Marka etkinliklerini, etkinlikten önce bana bir bülten gönderip, bunu mutlaka blogunuzda yazın, demedikleri zaman çok seviyorum. Çünkü tüm blogger’ların aynı bülteni bloglarında yazmaları ve markaya samimiyetsiz bir şekilde yaklaşması, iki taraf içinde bir fayda sağlamıyor. Marka etkinliğinde benim için asıl olan, kendi deneyimlerimi insanlara aktarmak. Bu hem benim insanlarla aramda bir bağ kuruyor hem de markalar için asıl fırsatlar burada başlıyor.

Biliyorsunuz ben yazdığım yazıları istatistiklerle ve araştırmalarla desteklemeyi çok severim. Yine burada da söylemlerimi bir araştırmayla destekleyeceğim.

IPSOS’un yaptığı bir araştırmaya göre internet kullanıcılarının %61’i bir ürün satın almadan önce internet üzerinden araştırma yapıyor. İşte tam bu noktada markaların blogger’larla birlikte çalışmasının ne denli önemli olduğuna değinebilirim. İnternet ortamında geleneksel medyanın bir parçası haline geldiği düşünülen blog yazma kavramı, insanların satın alma kararlarını %31 oranında etkilediği için burada markalar açısından büyük fırsatlar yatıyor.

Markaların; hedef kitlelerine yönelik, deneyimlerini kendi diliyle yazan ve karşı tarafa güzelce aktarabilen blogger’larla çalışması demek, bence ağızdan ağıza pazarlama (WOM) ile ürünler hakkındaki yorumların geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak demek.

Sonuç olarak her marka etkinliğinin amacı, ürün tanıtımını doğru şekilde yapmak ve güçlü iletişim çabaları geliştirmek. Ben marka etkinliklerine ürünler dikkatimi çekerse gidiyorum, markaların da ürünleriyle alakalı kendilerine fayda sağlayacak insanları etkinliklerine çağırmaları gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bülteninizi ne kadar çok blogger arkadaşımızın blog’una girdiği önemli değil, önemli olan alanında uzman olan kişilerin deneyimlerini paylaşması.

Marka ve blogger etkileşimi tüm sektör için fayda yaratmaktadır, fakat bu ekosistemin ülkemizde oluşmamasının hem yapısal hem de ekonomik nedenleri bulunmaktadır. Bu da bir sonraki yazının konusu…

Değerli katkılarından ötürü dostum Funda Güleç ve kardeşim Sibel Hoş‘a teşekkürü borç bilirim.

mridvan:

View Comments (4)

  • Yine güzel bir değerlendirme olmuş, Funda ve Sibel Hanım'ın tecrübelerini paylaşması da pastanın çileği tadında. Elbette Blogger'ların görüşleri, product'lar üzerine yorumları son kullanıcıyı etkilemiyor değil. Bu yüzden markalar ve ajansların Blogger'larla iyi geçinmesi kendileri açısından hiç de fana olmaz :)

  • Teşekkürler, her işi ehline sormak lazım diye görüş aldım, sanırım iyi de ol :)

Related Post